.webp)
Dünya çapında tüketilen enerjinin kontrolsüz bir şekilde artması, doğanın sınırlı kaynaklarına zarar veriyor. Toplam enerji arzı, insanlığın ihtiyaç duyduğu taleple rekabet etmekte zorlanıyor. Dünyanın dört bir köşesine yayılan şehirler, doğanın sınırlı arzı ile insanların talebi arasındaki genişleyen uçurumu daraltmak için yeşile dönüyor. Kaynaklarını korumaya yönelik yenilikçi yaklaşımlar izleyen ve karbon ayak izlerini azaltmak için çalışmalar içinde olan ülkelerin sayısı da her geçen gün artıyor. Doğal kaynakları koruma ve enerji tüketimine tutumlu bir yaklaşım getirme çabası sonucunda "yeşil" olarak kabul edilen şehirler ortaya çıkıyor. Gelin, dünya genelinde en iyi enerji tasarrufu yapan şehirlere yakından göz atalım.
Oslo, Norveç
Norveç'in başkenti ve en modern şehirlerden biri olan Oslo’da yöneticiler, enerji tasarrufu elde edebilmek ve sürdürülebilir bir gelecek bırakmak için çalışıyor. İnşa edilen tüm yeni binalar sadece sıfır emisyonlu olmakla kalmıyor aynı zamanda fiilen enerji üreten "enerji artı" özelliğine de sahip oluyor. 2030 yılına kadar karbon nötr olması beklenen başkentte, fosil yakıt bazlı projeler yerine yeşil projelere öncelik veriliyor. Toplu ulaşımı ve elektrikli araçları tercih eden Oslo sakinleri, devlet tarafından sağlanan belirli avantajlardan ve olanaklardan da yararlanabiliyor.
Kopenhag, Danimarka
Kopenhag'da yaşayan her üç insandan biri ulaşım aracı olarak bisikleti tercih ediyor. Çevreci politikalar, gelişmiş toplu ulaşım ağı ve şehrin her noktasına kadar uzanan geniş bisiklet yolları, Kopenhag’ı enerji verimliliği açısından dünyanın en önemli şehirlerden biri haline getiriyor. 2025 yılına kadar ilk karbon-nötr başkent olmayı hedefleyen Kopenhag’da, açık deniz rüzgâr çiftlikleri sayesinde çevreci enerji ana karaya kolayca ulaştırılabiliyor. Şehirde ayrıca enerji verimliliği konusunda analitik destek sağlayan ve sorunlara uygun çözümler üreten Kopenhag Verimlilik Merkezi isminde önemli bir kurum da bulunuyor.
Malmö, İsveç
Son yıllarda çevreye yaptığı katkılarla öne çıkan Malmö, enerji verimliliği için özel çözümler üretiyor. Su, rüzgâr ve güneşten elde edilen %100 sürdürülebilir enerji, 10 binlerce evin enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılıyor. Enerji üretiminde kullanılan çevreci yöntemler, atık yönetimi ve ulaşım ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olduğu gibi yerel bitki örtüsü ve biyolojik çeşitliliğin zenginleşmesine de katkı sağlıyor.
Boston, Amerika
Amerika’nın kültürel ve sosyal açıdan en zengin şehirlerinden biri olan Boston, 2050 yılına kadar karbon sıfır olmayı taahhüt ediyor. Sürdürülebilirliği teşvik etmeyi amaçlayan girişimler, şehir sakinlerinin de ilgisini çekmeyi başarıyor. Küresel ısınma ve iklim değişimlerine karşı önlemlerini alan şehir yöneticileri, 30 yıl içinde karbon gazı emisyonlarını sıfıra yakın bir seviyeye çekmeyi hedefliyor.
Reykjavik, İzlanda
Hidroelektrik ve jeotermal enerji ile halkına ısınma, sıcak su ve elektrik sağlayabilen İzlanda yönetimi, Reykjavik’i dünyanın enerji açısından en verimli şehirlerinden biri haline getiriyor. Sudan elde edilen güç ve yer altından gelen sıcak su kaynakları, enerji üretimi için etkin bir şekilde kullanılıyor. İzlanda'da kullanılan elektriğin neredeyse tamamı yenilenebilir enerjiden elde ediliyor ve her 10 evden 9’u jeotermal enerji ile ısıtılıyor.
Vancouver, Kanada
Enerji tasarrufu yapan şehirler için güzel bir örnek olan Vancouver, Kuzey Amerika’nın kişi başına en düşük karbon emisyonu değerlerine sahip şehri olma unvanını da elinde tutuyor. Yeşilliği ile göz dolduran Vancouver’da elektriğin %90’ı hidroelektrik enerjisinden geri kalanı da güneş ve rüzgâr gibi sürdürülebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor.
Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışan BinBin sayesinde sen de ulaşımdaki karbon ayak izini azaltabilir, elektrikli scooterlar ile güvenli, pratik ve eğlenceli bir şekilde seyahat edebilirsin.
